irşad

listen to the pronunciation of irşad
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) doğru yolu gösterme; gafletten uyandırıp hidâyet yolunu gösterme
Doğru yolu gösterme, uyarma
İRŞAD
(Osmanlı Dönemi) Ist: Hak ve hakikatı arayan kimselere bir mürşid-i ekmelin Kur'ânî ve İslâmî eserleriyle veya sözüyle Sırat-ı Müstakim olan İslâmiyet yolunu tanıtması ve tarif etmesi. İmanı kuvvetlendiren ve inkişaf ettiren tahkikî ve yakînî
İRŞAD
(Hukuk) Doğru yol gösterme, uyarma
İRŞAD
(Osmanlı Dönemi) Doğru yolu göstermek. Akli ve kalbi, mukni ve te'sirli eserler veya sözlerle gafletten uyandırıp hidâyet yolunu göstermek. Cadde-i kürba-yı Kur'aniye yolunda selâmetle devam ettirmek. Allah'a ibadet ve itaata kavuşturmak. Veli bir zâtın, bir kimsenin hidâyete ermesine vesile olması
RÜŞD Ü İRŞAD
(Osmanlı Dönemi) Rüşd ve irşad. Doğru yola sevketmenin mükemmeliyeti. İslâmiyeti en mükemmel şekilde öğretmek
irşad