involuntarily expel air from the nose and mouth

listen to the pronunciation of involuntarily expel air from the nose and mouth
İngilizce - Türkçe
aksırmak
sneeze
aksırmak
sneeze
{i} hapşırma

Eğer birisi için yemek hazırlıyorsan, lütfen burnunu çekme, kıçını kaşıma veya ellerine hapşırma. - When you're preparing food for someone, please don't pick your nose, scratch your ass, or sneeze in your hands.

Saman nezlesi mevsiminde, Mary'nin cümleleri genellikle hapşırmalarla noktalandı. - During hayfever season, Mary's sentences were usually punctuated by sneezes.

sneeze
{f} hapşırmak
sneeze
{f} aksır

Bu parfümü koklayamam. Aksırırım. - I cannot smell this perfume. I would sneeze.

sneeze
aksırık
sneeze
işe yarar
sneeze
yabana atılmaz
sneeze
not to be sneezed at k
sneeze
{f} at -i hor görmek, -i küçümsemek: Don't sneeze at Selma's paintings; she makes millions from them. Selma'nın
sneeze
küçümsemek
sneeze
(Tıp) tıksırma
sneeze
sneeze at hakir görmek
sneeze
{i} aksırma
sneeze
hapşırık

Bir hapşırık saatte kırk mil hızla vücudunuzu terk eder. - A sneeze leaves your body at forty miles an hour.

Konuşmamızı hapşırıkları böldü. - Our conversation was interrupted by his sneezes.

sneeze
hapşır

Tom hapşırdığı zaman ağzını örttü. - Tom covered his mouth when he sneezed.

Konuşmamızı hapşırıkları böldü. - Our conversation was interrupted by his sneezes.

İngilizce - İngilizce
{f} sneeze
involuntarily expel air from the nose and mouth

    Heceleme

    in·vol·un·ta·ri·ly ex·pel A·ir from the nose and mouth

    Türkçe nasıl söylenir

    învōlʌntırîli îkspel er fırm dhi nōz ınd mauth

    Telaffuz

    /ˌənvōˈləntərˌəlē əkˈspel ˈer fərm ᴛʜē ˈnōz ənd ˈmouᴛʜ/ /ˌɪnvoʊˈlʌntɜrˌɪliː ɪkˈspɛl ˈɛr fɜrm ðiː ˈnoʊz ənd ˈmaʊθ/