invigorating, stimulating; exciting

listen to the pronunciation of invigorating, stimulating; exciting
İngilizce - Türkçe

invigorating, stimulating; exciting teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

exhilarating
{i} neşeli
exhilarating
{f} neşelendir

Tom deneyimi neşelendirici buldu. - Tom found the experience exhilarating.

O, çok neşelendiriciydi. - It was so exhilarating.

exhilarating
neşelendirici

Tom deneyimi neşelendirici buldu. - Tom found the experience exhilarating.

O, çok neşelendiriciydi. - It was so exhilarating.

exhilarating
neşelendirerek
exhilarating
{s} canlandırıcı

Kahvaltıdan önce bir yürüyüş canlandırıcıdır. - A walk before breakfast is exhilarating.

Nehir kenarı boyunca canlandırıcı bir yürüyüş yaptı. - He took an exhilarating walk along the riverside.

exhilarating
canlandır

Kahvaltıdan önce bir yürüyüş canlandırıcıdır. - A walk before breakfast is exhilarating.

Nehir kenarı boyunca canlandırıcı bir yürüyüş yaptı. - He took an exhilarating walk along the riverside.

exhilarating
canlandıran
exhilarating
neşelendirme
İngilizce - İngilizce
{s} exhilarating
invigorating, stimulating; exciting