Ben, bu ürünü tanıtmak için doğru zaman olduğunu düşünüyorum.
- I think the time is right to introduce this product.
Ailemi size tanıtmak için geliyoruz.
- I am going to introduce you to my family.
Seni arkadaşlarımdan bazılarına tanıştırmak istiyorum.
- I'd like to introduce you to some of my friends.
Seni onunla tanıştırmak istiyorum.
- I want to introduce you to her.
Seninle tanıştırdığım şirket başkanı, seni tekrar görmek istiyor.
- The president of the company, to whom I introduced you, wants to see you again.
Geçen Cuma seninle tanıştırdığım şirket başkanı seni tekrar görmek istiyor.
- The president of the company, to whom I introduced you last Friday, wants to see you again.
Seni geçen gün bahsettiğim beyefendiyle tanıştırmak istiyorum.
- I'd like to introduce to you the gentleman I told you about the other day.
Tom'u Mary ile tanıştırmak istiyorum.
- I'd like to introduce Tom to Mary.
Tom'u Mary ile tanıştırmak istiyorum.
- I'd like to introduce Tom to Mary.
Palmiye ağaçları gibi yabancı bitkilerin tanıtımı ekosistemlere zarar verebilir.
- Introducing foreign plants, such as palm trees can damage ecosystems.
Transistör'ün icadı yeni bir çağ başlattı.
- The invention of the transistor introduced a new era.
Ben bugün onun amcası tarafından bir bayana tanıtılacağını biliyorum.
- I know that he will be introduced to a lady by his uncle today.
Kahve, Avrupa'ya Arabistan'dan tanıtıldı.
- Coffee was introduced into Europe from Arabia.
Various pollutants were introduced into the atmosphere.
Let me introduce you to my friends.
Let me introduce our guest speaker.
The prickly pear cactus is an introduced species in Australia.
... So let's get this show started. And to do that, I'd like to introduce Hugo Barra, director ...
... In fact, today we'd like to introduce the notion of ...