Tom Mary ile görüşüyor.
- Tom is interviewing Mary.
Polis tanıklarla görüşüyor.
- The police are interviewing witnesses.
İşler için onunla röportaj yapıldı.
- She was interviewed for jobs.
Zamanımız bitti ve röportajı kısa kesmek zorunda kaldım.
- We ran out of time and had to cut short the interview.
Onunla görüşmek istiyorum.
- I'd like to interview him.
Tom'la görüşmek istiyorum.
- I'd like to interview Tom.
Gelecek hafta bir mülakata gelmek ister misin?
- Would you like to come in for an interview next week?
Bir iş için mülakata alındım.
- I was interviewed for a job.
Onlar Tom'la görüşme yapıyorlar.
- They're interviewing Tom.
Tom'un bu sabah bir iş görüşmesi vardı.
- Tom had a job interview this morning.
Mülâkat iyi geçti mi?
- Did the interview go well?
Dün mülakatın nasıldı?
- How was your interview yesterday?
Onlarla röportaj yapmak isterim.
- I'd like to interview them.
Bu gece bir röportaj yapmak zorunda kalacağım.
- Tonight, I'll have to do an interview.
Polis tanıklarla görüşüyor.
- The police are interviewing witnesses.
Görüşme boyunca birçok konu görüşüldü ama bazıları kınandı.
- Many topics were discussed during the interview, but some of them were censured.
Tom Mary ile röportaj yaptı.
- Tom interviewed Mary.
İşler için onunla röportaj yapıldı.
- She was interviewed for jobs.
Ayrıca, bir profesörle görüşmeliyim.
- In addition, I have to interview a professor.
Yarın öğleden sonra ikide bir iş görüşmem var.
- I have a job interview at two o'clock tomorrow afternoon.
The witness was interviewed.
It was a dreadful interview; I have no hope of getting the job.
The reporter gave the witness an interview.
To be present at an interview, as that famous of Henry the Eighth and Francis the First, so much renowned all over Europe , no age ever saw the like.
... Sergey and I, when we were interviewing people, we spent ...
... a lot of time interviewing women for that reason, trying ...