Çok ilginç yerler biliyorsun, değil mi?
- You know many interesting places, don't you?
Komşumla ilginç bir muhabbet ettim.
- I had an interesting conversation with my neighbor.
Dünya'ya en yakın benzemede Mars hepsinden en ilgi çekici olanı.
- Mars is all the more interesting for its close resemblance to our Earth.
Neden cümleler? ... diye sorabilirsiniz. Güzel, çünkü cümleler daha ilgi çekicidir.
- Why sentences? …you may ask. Well, because sentences are more interesting.
O, şu anda ilginç bulduğu her şeyle ilgilenir.
- He goes in for whatever he finds interesting at the moment.
Bir sürü insan arabaları ilginç buluyor fakat ben onların hiç biriyle ilgilenmiyorum.
- A lot of folks find cars interesting, but I'm not interested in them at all.
Bu kitap ilgi çekicidir,üstelik çok eğitici.
- This book is interesting and, what is more, very instructive.
Dünya'ya en yakın benzemede Mars hepsinden en ilgi çekici olanı.
- Mars is all the more interesting for its close resemblance to our Earth.
Bu kitabı çok enteresan buldum.
- I found this book very interesting.
Kitabı çok enteresan buldum.
- I found the book very interesting.
Bu tip insan, ilgi çekici değildir.
- This type of person isn't interesting.
Bir banka bize faizle ödünç para verir.
- A bank lends us money at interest.
Kredinin %8 faizi vardır.
- The loan bears an 8% interest.
Bu kitabı çok ilginç buldum.
- I found this book very interesting.
O bana ilginç görünüyor.
- It seems interesting to me.
O, onun eylemlerinin kendi çıkarlarına karşı çalıştığını anlamıyor.
- He doesn't understand that his actions work against his own interests.
Karşılıklı çıkarlar bulursanız, birbirinizle anlaşırsınız.
- Find mutual interests, and you will get along with each other.
Piotr futbola meraklıdır.
- Piotr is interested in soccer.
Ania bilgisayarlara meraklıdır.
- Ania is interested in computers.
Bu ilginç ama önemli değil.
- That's interesting, but not important.
Tom toplantı sırasında önemli bir konudan bahsettti.
- Tom brought up an interesting point during the meeting.
Üreme benim ilgimi çekmiyor.
- Procreation does not interest me.
Japon tarihi ile çok fazla ilgilenmektedir.
- He is very much interested in Japanese history.
O, birçok şeyle ilgilenmektedir.
- He's interested in many things.
Sami'ye karşı tanıklık etmeniz sizin yararınızadır.
- It's in your best interest to testify against Sami.
Tom'a karşı tanıklık etmek sizin yararınızadır.
- It's in your best interest to testify against Tom.
Onun nerede yaşadığı bizi ilgilendirmiyor.
- Where he will live doesn't interest us.
Evlilik genç insanları ilgilendiren bir konu değildir.
- Marriage isn't a subject that interests young people.
Onun, şirkette yüzde 10'luk bir hissesi var.
- She has a 10 percent interest in the company.
Hissede büyük kârlar var.
- There are huge interests at stake.
Tom'un geniş bir ilgi alanı var.
- Tom has a wide range of interests.
There are two interestingness measures for association rules which are minimum support and minimum confidence.
İlginiz için teşekkür ederim.
- Thank you for your interest.
Herkesin menfaatlerinin korunması için sendikalar kurmaya ve bunlara katılmaya hakkı vardır.
- Everyone has the right to form and to join trade unions for the protection of his interests.
Onun görüşlerini tuhaf ama ilginç buluyorum.
- I find her opinions odd but interesting.
Sadece senin dar görüşlü fikirlerin ilginç.
- Only your narrow-minded ideas are interesting.
Ortak çıkarları paylaşıyor musunuz?
- Do you share common interests?
Biz değerleri ve çıkarları paylaştık.
- We have shared values and interests.
Biz öğrenmeyi, etkili, ilginç ve etkileyici yapmak istiyoruz.
- We want to make learning effective, interesting, and fascinating.
Bayan Tanaka, yeni öğretmen, Japoncayı haftada iki kez ilgili öğrencilerine müfredat dışı etkinlik olarak öneriyor.
- Mrs. Tanaka, the new teacher, is offering Japanese as an extra curricular activity twice a week to interested students.
His young wife ... was at church with her mother, and suddenly overcome by indisposition, arising from her interesting condition, she could not remain standing, she drove home in the first sledge, a smart-looking one, she came across.
Our bank offers borrowers an annual interest of 5%.
I have business interests in South Africa.
He has a lot of interest in vintage cars.
... And there's a lot of very interesting social science ...
... >>Male #5: It was interesting that you talked about having a user override mode where you ...