Tom Amerikan tarihi ile çok ilgili.
- Tom is very interested in American history.
Ben sanatla yürekten ilgiliyim.
- I am deeply interested in art.
Her zaman onun makalesini okumaya meraklıyım.
- I'm always interested in reading his column.
Magdalena coğrafyaya meraklıdır.
- Magdalena is interested in geography.
Ben Esperanto öğrenmek istedim, çünkü beni çok ilgilendiriyordu.
- I wanted to learn Esperanto, because it interested me very much.
Seni ilgilendiren bir şey var mı?
- Is there something that interested you?
O, birçok şeyle ilgilenmektedir.
- He's interested in many things.
Japon tarihi ile çok fazla ilgilenmektedir.
- He is very much interested in Japanese history.
Hükümet programa katılan firmalara faizsiz kredi sağlayacak.
- The government will provide interest-free loans to firms that participate in the program.
Faizi yeniden ayarlama yönünü belirlemek zordur.
- It is difficult to peg the direction of interest deregulation.
Onun politikaya ilgisi yok.
- He has no interest in politics.
Bu kitabı çok ilginç buldum.
- I found this book very interesting.
Onlar ortak çıkarları tarafından birbirine bağlıdır.
- They are bound together by common interests.
Karşılıklı çıkarlar bulursanız, birbirinizle anlaşırsınız.
- Find mutual interests, and you will get along with each other.
Fotoğraf ile ilgili misin?
- Are you interested in photography?
O, astronomi ile ilgili gibi görünüyor.
- It seems that he is interested in astronomy.
Ania bilgisayarlara meraklıdır.
- Ania is interested in computers.
Magdalena coğrafyaya meraklıdır.
- Magdalena is interested in geography.
Merakım gelecekte çünkü hayatımın geri kalanını orada geçireceğim.
- My interest is in the future because I'm going to spend the rest of my life there.
Ania bilgisayarlara meraklıdır.
- Ania is interested in computers.
Tom toplantı sırasında önemli bir konudan bahsettti.
- Tom brought up an interesting point during the meeting.
Bu ilginç ama önemli değil.
- That's interesting, but not important.
Üreme benim ilgimi çekmiyor.
- Procreation does not interest me.
Her birimiz az çok sanatla ilgilenmektedir.
- Every one of us is more or less interested in art.
O, birçok şeyle ilgilenmektedir.
- He's interested in many things.
Bunun Tom'un yararına olduğuna emin misin?
- Are you sure this is in Tom's best interest?
Biz barış yararına çalışıyoruz.
- We are working in the interest of peace.
Evlilik genç insanları ilgilendiren bir konu değildir.
- Marriage isn't a subject that interests young people.
Seçtiğim şeyin beni ilgilendirmediğini anladım.
- I realized that what I had chosen didn't really interest me.
Tom bu şirkette yüzde otuzluk bir hisseye sahip.
- Tom has a thirty percent interest in the company.
Şirkette %50'lik bir hisseye sahibiz.
- We have a 50% interest in the company.
I'm interested in playing volleball. Voleybolla ilgileniyorum.
Tom'un geniş bir ilgi alanı var.
- Tom has a wide range of interests.
Herkesin menfaatlerinin korunması için sendikalar kurmaya ve bunlara katılmaya hakkı vardır.
- Everyone has the right to form and to join trade unions for the protection of his interests.
İlginiz için teşekkür ederim.
- Thank you for your interest.
Görüşünü duymaya hepimiz ilgi duyardık.
- We'd all be interested in hearing your opinion.
Sadece senin dar görüşlü fikirlerin ilginç.
- Only your narrow-minded ideas are interesting.
Gruplar ya küçük bir toplulukla ya da tüm dünya ile bir ilgi paylaşmak için iyi bir yoldur.
- Groups are a good way to share an interest with either a small community or the whole world.
Ortak çıkarları paylaşıyor musunuz?
- Do you share common interests?
Biz öğrenmeyi, etkili, ilginç ve etkileyici yapmak istiyoruz.
- We want to make learning effective, interesting, and fascinating.
Bayan Tanaka, yeni öğretmen, Japoncayı haftada iki kez ilgili öğrencilerine müfredat dışı etkinlik olarak öneriyor.
- Mrs. Tanaka, the new teacher, is offering Japanese as an extra curricular activity twice a week to interested students.
I'm very interested in going to see that play.
Our bank offers borrowers an annual interest of 5%.
I have business interests in South Africa.
He has a lot of interest in vintage cars.
... usually interested in, you want to follow it, it's a ...
... Now, I got interested in physics when I was a child. When I was a child of eight, something ...