Bu kitap benim anlayışımın üzerindedir.
- This book is above my understanding.
Tom ve Mary'nin bir anlayışı var.
- Tom and Mary have an understanding.
Bu tür müzik, daha yaşlı insanların anlamakta zorluk çektiği bir şeydir.
- This kind of music is something that older people have difficulty understanding.
Seni anlamak gerçekten çok zor.
- Understanding you is really very hard.
Onlar bir anlaşmaya vardı.
- They came to an understanding.
Bir anlaşmamız olduğunu düşündüm.
- I thought we had an understanding.