İşe gitmek yerine bütün gün evde kaldım.
- I stayed at home all day instead of going to work.
Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al.
- Go out and breathe some fresh air instead of watching TV.
Neden onun yerine ben dövülürüm?
- Why am I getting beaten up instead of him?
Onun yerine ablası onlarla gitti.
- Instead of her, her sister went with them.
Tom Boston'a transfer edilecekti fakat onun yerine onu kovmaya karar verdiler.
- Tom was going to be transferred to Boston, but they decided to fire him instead.
Onun yerine, arabayı iade edebilir miyim?
- May I return the car instead?
Doğru olan cümleleri değiştirmeyiniz. Bunun yerine, doğal-görünen alternatif çeviriler önerebilirsiniz.
- Don't change sentences that are correct. You can, instead, submit natural-sounding alternative translations.
Tom onun dikkatini çekmek için gecenin ortasında Mary'nin penceresine taşlar attı fakat bunun yerine onun camını kırarak sonuçlandı ve Mary'nin babası polisi aradı.
- Tom threw rocks at Mary's window in the middle of the night to get her attention, but he ended up breaking her window instead and Mary's father called the cops.
Patronunun yerine toplantıya katıldı.
- He attended the meeting in place of his boss.
Oraya senin yerine gideceğim.
- I will go there in place of you.
Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
- You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
Doğru olan cümleleri değiştirmeyin. Yerine doğal görünen alternatif çeviriler ekleyebilirsiniz.
- Don't change sentences that are correct. You can, instead, submit natural-sounding alternative translations.
Tom senin son söze sahip olduğunu söyledi.
- Tom said you have the final say.
Maalesef, Fadil'in bu konuda son sözü yok.
- Unfortunately, Fadil doesn't have a final say on this.
Ben onun hakkında size bildirmek istedim ama Tom bir şey söylemememi söyledi.
- I wanted to let you know about that, but Tom told me not to say anything.
He walked to school instead of taking the car.
Rather than cutting down on cigarettes, why don't you just give them up?
- Instead of cutting down on cigarettes, why don't you just give them up?
I was going to go shopping, but I went dancing instead.
... or -- instead of calling you, you know, Johnny, she calls ...
... We are getting, instead of reportage and fact, we're ...