Sobayı tamir etmesi için bir profesyonel kiraladım.
- I hired a professional to repair the stove.
Ben yeni dokuma tezgahımı denedikten sonra, yatağımı yaptım ve kahve değirmenini tamir ettim.
- After I tried out my new loom, I made my bed and repaired the coffee grinder.
Onlar arabalarını tamir etmek zorundalar.
- They have to repair their car.
Tamir etmek için radyoyu parçalara ayırdım.
- I took the radio apart to repair it.
Sadece gerekli tamiratları yapın lütfen.
- Just do the essential repairs, please.
Cookie'nin evi onarımdadır.
- Cookie's house is under repair.
Tamirci onarımın uzun sürmeyeceğini söyledi.
- The mechanic said the repair would not take long.