insafsız

listen to the pronunciation of insafsız
Türkçe - İngilizce
{s} relentless
ruthless
heartless
confiscatory
unconscientious
unmerciful
iniquitous
merciless
unfair, unjust
inequitable
unfair

Tom complained that he had been unfairly treated. - Tom insafsızca davranıldığından şikayet etti.

Tom accused Mary unfairly. - Tom Mary'yi insafsızca suçladı.

wrongful
unmerciful, merciless, cruel
unconscionable
inhumane
unjust
cutthroat
unmerciful, merciless, cruel, ruthless, inhumane, unfeeling; unfair, unjust; unreasonable
unfeeling
unkind
fell
extortionate
extortionaryate
insensate
insafsız olmak
have no heart
Türkçe - Türkçe
İnsafı olmayan, vicdansız, imansız
iNSAFSIZ
İnsafı olmayan, vicdansız, imansız: "Dünyanın en insafsız elleri sanki beni kırbaçlarla, sopalarla dövdüler."- H. C. Yalçın
insafsız