Hasarlı bagaj için hiç tazminat aldın mı?
- Did you receive any compensation for the damaged luggage?
Hasarlı saygınlığını onarmayı denedim.
- I tried to repair his damaged prestige.
Zarar görmüş itibarını tamir etmeye çalıştım.
- I tried to repair his damaged prestige.
Çatı fırtınadan zarar görmüştü.
- The roof was damaged by the storm.
Belki ona yanlışlıkla hasar verdim.
- Maybe I accidentally damaged it.
Sami, Leyla'nın itibarına hasar verdi.
- Sami damaged Layla's reputation.
Onlara zarar verildi.
- They've been damaged.
Kuraklık oradaki tüm ürünlere zarar verdi.
- The drought damaged all the crops there.