Öğretmenim, sonsuz yaşamı miras olarak almak için ne yapayım?
- Teacher, what shall I do to inherit eternal life?
Tom o adamın kızıyla adamın işini miras alacağı vaadi ile evlenmeyi kabul etti.
- Tom agreed to marry that man's daughter with the promise that he'd inherit the man's business.
Tom bir sürü parayı miras aldı.
- Tom inherited a lot of money.
Onun gayrimenkulünü devralacağım.
- I will inherit his estate.
Genlerimizi ebeveynlerimizden devralırız.
- We inherit our genes from our parents.
Tom annesinin ölümünden sonra, ona kalacak mirası annesinin kumarda yiyip bitirdiğini öğrendi.
- Tom only found out after his mother's death that she had gambled away his inheritance.
Tom'un hiç bir mirası yok.
- Tom has no inheritance.
Ana babasından miras kalan bir apartmana henüz taşındı.
- He just moved into an apartment he inherited from his parents.
Tom büyükbabasından miras kalan parayla Mary için bir nişan yüzüğü aldı.
- Tom bought an engagement ring for Mary with money he inherited from his grandfather.
O, tek çocuk olduğu için, tek mirasçıydı.
- Being an only child, he was the sole inheritor.
O, annesinin mavi gözlerini miras olarak aldı.
- She inherited her mother's blue eyes.
Tom bir sürü parayı miras aldı.
- Tom inherited a lot of money.
Gerçekten veraset vergisinin ne kadar tutacağını merak ediyorum.
- I really wonder how much the inheritance tax will amount to.
Lucky old Daniel – his parents were both killed, and he's inherited.
Let's hope the baby inherits his mother's looks and his father's intelligence.
Your descendants will inherit the earth.
ModalWindow inherits all the properties and methods of Window.
For example, the following two code segments, from different assemblies, show how easy it is to inherit a class from another assembly.
After Grandad died, I inherited the house.
This country has inherited an invidious class culture.