Brezilya'nın hemen hemen 200 milyon nüfusu vardır.
- Brazil has almost 200 million inhabitants.
Flevoland 1.400 km²'nin üzerinde araziye ve 400.000'in üzerinde nüfusa sahiptir.
- Flevoland now has over 1,400 km² of land and over 400,000 inhabitants.
Dün, kardeşim sakinlere yardım etmek için Fukushima'ya gitti. Korkarım ki radyasyon artacak.
- Yesterday my brother went to Fukushima to help the inhabitants. I'm afraid that the radiation will increase.
Abd sömürgesi olduğundan beri Porto Riko'nun devlet başkanı Abd devlet başkanıdır ama Porto Riko sakinlerinin Abd devlet başkanlığı seçimlerinde oy kullanmasına izin verilmez.
- Since Puerto Rico is a US colony, Puerto Rico's head of state is the President of the USA, but inhabitants of Puerto Rico are not allowed to vote in US presidential elections.
Oturanların alana girmesine izin verilmedi.
- Inhabitants were not permitted to enter the area.
Burada oturanların bu alandan geçmelerine izin verilmedi.
- It was not permitted that the inhabitants trespass in the area.
We inhabited Istanbul for a long time.
Yerliler bu bölgede yaşadılar.
- Indians inhabited this district.
Bölgede insanlar hiç yaşamadı.
- The region has never been inhabited by people.
Aslında, yerleşik halk radyoaktif ışınlara maruz kalmaktadır.
- In fact, the inhabitants have been exposed to radioactive rays.
... anti-missile inhabitants ...