influence or authority over

listen to the pronunciation of influence or authority over
İngilizce - Türkçe
etkilemek veya otorite üzerinde
control
{f} kontrol etmek

Duygularımızı kontrol etmek bazen zordur. - It's sometimes difficult to control our feelings.

Onu kontrol etmek için bir şirket kurdular. - They formed a company to control it.

control
{f} denetlemek
control
kontrol

Batı Berlin, Sovyet kontrolü olmadan kalacaktı. - West Berlin would remain free of Soviet control.

Su yasası bir kaynak olarak suya sahip olma, kontrolü ve kullanımı ile ilgili hukuk alanıdır. - Water law is the field of law dealing with the ownership, control, and use of water as a resource.

control
hakim olmak
control
{f} kontrol et

Kendinizi kontrol etmeye çalışın. - Try to control yourself.

Kendinizi kontrol etmelisiniz. - You must control yourself.

control
(ç.) (uçak/vb.) kumanda donanımı
control
düzenlemek
control
yönetim

İnka İmparatorluğu yönetimi her şeyi kontrol etti. - The government of the Inca Empire controlled everything.

control
{i} hakimiyet
control
kumanda cihazları
control
(Tıp) Gözlem altında tutmak, kontrol etmek
control
(Askeri) (NATO) KONTROL YETKİSİ: Bir komutanın kendi komutası altında bulunanlardan başka birlik ve teşkillerin faaliyetleri üzerinde haiz olabileceği tam komuta yetkisinden daha az kısmi yetki. Bu yetki tamamen veya kısmen devredilebilir veya tahsis edilebilir
control
{f} denetle
control
{i} denetim

Her şeyim denetim altında. - I have everything under control.

Tom, Xbox One denetimcisini DualShock 4'ün üstünde tercih ediyor. - Tom prefers the Xbox One controller over the DualShock 4.

control
{i} yönetim, idare, egemenlik, hâkimiyet
control
control group deney yapılan
control
{f} idare etmek

Kaderi idare etmek isteyen asla barış bulamaz. - He who seeks to control fate shall never find peace.

İngilizce - İngilizce
control
influence or authority over

    Heceleme

    in·flu·ence or au·tho·ri·ty over

    Türkçe nasıl söylenir

    înfluıns ır ıthôrıti ōvır

    Telaffuz

    /ˈənflo͞oəns ər əˈᴛʜôrətē ˈōvər/ /ˈɪnfluːəns ɜr əˈθɔːrətiː ˈoʊvɜr/