indirim

listen to the pronunciation of indirim
Türkçe - İngilizce
discount

There's a scratch here. Could you give me a discount? - Burada bir çizik var. Bana indirim yapar mısınız?

Tom sells T-shirts at a 30 percent discount. - Tom yüzde 30 indirimle T-shirt satıyor.

reduction

We would ask you to give us a price reduction of 5%. - Bize %5'lik bir fiyat indirimi vermenizi istiyoruz.

We cannot offer a further price reduction under the current circumstances. - Biz, mevcut koşullar altında daha fazla fiyat indirimi teklif edemeyiz.

rebate

My cat ate a part of the rebate check. - Kedim, indirim çekinin bir parçasını yedi.

abridgment
(Ticaret) damp
(Bilgisayar,Ticaret) sale

I went to a sale with my mother yesterday and kept hounding her to buy me a dress. - Dün, annemle birlikte indirimli satışa gittim ve bana bir elbise alması için onu kışkırtmayı sürdürdüm.

Apples were on sale today. - Elmalar bugün indirimli.

degradation
(Ticaret) relief
remission
(Ticaret) recoupment
cutback
off

We cannot offer a further price reduction under the current circumstances. - Biz, mevcut koşullar altında daha fazla fiyat indirimi teklif edemeyiz.

In August almost all the stores offer discounts. - Ağustos ayında neredeyse tüm mağazalar indirim sunar.

(Ticaret) deductible

What's the deductible on your insurance? - Senin sigortanda indirimli nedir?

This insurance has a high deductible. - Bu sigortanın yüksek bir indirimi var.

sales

Advertisements for discounts and sales constantly arrive on Tom's mobile phone. - İndirimler ve satışlarla ilgili ilanlar sürekli olarak Tom'un cep telefonuna geliyor.

mus. downward transposition
reduction, discount, cutback " tenzilat, ıskonto; sales
allowance
allowance for cash
degression
purchase discount
cut

The Republicans want more tax cuts for the rich. - Cumhuriyetçiler, zenginler için daha fazla vergi indirimi istiyor.

The plan announced Tuesday calls for $54 billion in tax cuts. - Salı günü yayınlanan planda 54 milyar dolar vergi indirimi duyuruldu.

price cut
abatement
reduction (in price); discount
deduction

The tax agent allowed the deduction. - Vergi ajanı indirime izin verdi.

offtake
price cutting
(Hukuk) reduction, remission
(Nükleer Bilimler) dumping
markdown
indirim yapmak
discount
indirim mağazası
(Ticaret) discount store
indirim oranları
discount rates
indirim uygulamak
(Politika, Siyaset) make a reduction
indirim uygulamak
(Politika, Siyaset) grant a remission
indirim yapan mağazalar
discount houses
indirim yaparak
(Ticaret) damping
indirim yapma
(Ticaret) reduction
indirim yapmak
(Ticaret) deduct
indirim yapmak
(Politika, Siyaset) apply reduction
indirim yapmak
(Ticaret) make a deduction
indirim yapmak
rebate
indirim yapmak
make a deduction of
indirim yapmak
(Politika, Siyaset) make a reduction
indirim yapmak
make a discount
indirim yapmak
(Ticaret) damping
indirim yapmak
(deyim) close out
indirim yapmak
(Politika, Siyaset) apply a reduction
indirim yapmak
(Ticaret) damp
indirim yapmak
(Politika, Siyaset) make reduction
indirim büyük başlıkları
discount banners
indirim büyük başlığı
discount banner
indirim damgası
(Ticaret) green stamp
indirim denetimi
(Askeri) inspection of reduction
indirim el ilanları
discount flyers
indirim kartpostalları
(Bilgisayar) sale postcards
indirim kuponu
(Ticaret) trading stamps
indirim sahası
(Askeri) reduction area
indirim sezonu
discount season
indirim talep etmek
(Ticaret) ask a reduction
indirim uygulamak
(Hukuk) (yapmak) to apply (make) a reduction, to grant a remission
indirim yapma
price cutting
indirim yapmak
knock off
indirim yapmak
to discount, to make a deduction
indirim yapmak
shade
indirim yapmak
give a discount
indirim yapmak
allow
indirim yaptırmak
cut down
indirim yapılabilir
allowable
indirim yok
(Sigorta) no discount
indirimler
(Ticaret) relief
özel indirim
special

Your initial order is subject to a special discount of 5%. - İlk siparişiniz% 5 oranında özel indirime tabidir.

 indirim
reduction
bir indirim uygulamak
(Hukuk) (yapmak) to apply (make) a reduction
emisyon indirim birimi
emission reduction units
engelliler için indirim var mı
Are there any discounts for the disabled
grup için indirim var mı
Are there any discounts for groups
mevsimlik indirim
(Ticaret) seasonal discount
yaşlılar için indirim
senior citizen discount
yaşlılar için indirim var mı
Are there any discounts for senior citizens
çocuklar için indirim var mı
Are there any discounts for children
özel indirim
special discount
özel indirim
special offer
öğrenciler için indirim var mı
Are there any discounts for students
Türkçe - Türkçe
Fiyatta yapılan değer düşürümü, tenzilat, iskonto: "Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı."- Ç. Altan
Fiyatta yapılan değer düşürümü, tenzilât, iskonto
indirim yapmak
Fiyatta değer düşürümü yapmak, iskonto yapmak
İngilizce - Türkçe

indirim teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

rebate indirim
indirim yapmak
indirim