Onun soruları onun konuyu çok iyi anladığını göstermektedir.
- Her questions indicate that she understands the subject very well.
Rüzgâr ölçer rüzgarın yön ve gücünü göstermek için kullanılır.
- Windsocks are used to indicate the direction and strength of the wind.
O utanç içinde başını eğdi.
- She bent her head in shame.
Bir şeyin ters gittiğine dair hiçbir işaret yoktu.
- There was no indication that anything was wrong.
Onun olup bittiğine dair bir işaret görmüyorum.
- I see no indication of that ever happening.
Uluslararası bir yarışmada bu yaştaki zaferi parlak bir geleceğin iyi bir göstergesidir.
- His victory at this age in an international competition is a good indication of a bright future.
Evet, gördüğünüz her şeyi gösterebilirsiniz.
- Yes, you can indicate everything you see.
Ben arkadaşımın gösterdiği yönde gittim.
- I went in the direction my friend indicated.
Kırmızı bayrak tehlikenin varlığını gösterdi.
- The red flag indicated the presence of danger.
Tüm fiiller koyu metinde gösterilir.
- All verbs are indicated in bold text.
Bunun bir toplantı odası olduğunu gösteren hiçbir işaret yok.
- There is no sign indicating that this is a meeting room.
Cehalet bir aptallık belirtisi değildir.
- Ignorance is not an indication of stupidity.
Bu, haritada gösterilen yoldur.
- This is the route indicated in the map.
Great prostration of strength indicates the use of stimulants.
The frequent stops they make in the most convenient places are plain indications of their weariness. Joseph Addison.