Gelen bir fırtına var.
- There's a storm incoming.
Tom ve Meryem her yıl kazançlarının yarısından fazlasını biriktirir.
- Tom and Mary save over half of their income each year.
Gelirin, benimkinin yaklaşık iki katı kadar büyük.
- Your income is about twice as large as mine is.
Bu, ailenin gelirini artırdı.
- This has increased family income.
Hükümet, çok yüksek gelirlere özel bir vergi uygulamaya karar verdi.
- The government decided to impose a special tax on very high incomes.
Tom ve Mary her yıl gelirlerinin yarısını tasarruf eder.
- Tom and Mary save half of their income every year.
Ve iyi haber şu ki ekonomi tekrar büyüyor. Maaşlar, gelirler, ev fiyatları ve emeklilik hesapları yeniden artıyor. Yoksulluk yine düşüyor.
- And the good news is that today the economy is growing again. Wages, incomes, home values and retirement accounts are all rising again. Poverty is falling again.
Ben sabit gelirliyim.
- I'm on a fixed income.
ABD silahlı cinayet oranı diğer yoğun nüfuslu, yüksek gelirli ülkelere göre 15 kat daha yüksektir.
- The U.S. gun homicide rate is 15 times higher than other populous, high income countries.
In 1970 the richest 1 percent made 9 percent of the nation’s income; now that top slice makes closer to 25 percent. — Evan Thomas, , Newsweek 2010-12-04.