O tembel olmaya eğimlidir.
- He is inclined to be lazy.
Sana katılmaya meyilliyim.
- I'm inclined to agree with you.
Onunla aynı fikirde olmaya meyilli hissediyorum.
- I feel inclined to agree with her.
O, kızmaya eğilimlidir.
- He is inclined to get mad.
Tom'a inanmaya eğilimliyim.
- I'm inclined to believe Tom.
Tom tembel olmaya yatkın.
- Tom is inclined to be lazy.
Onu harfi harfine almayın. O abartma eğilimindedir.
- Don't take it literally. He is inclined to exaggerate.
Tahrikçi önemsiz konuları abartma eğilimindedir.
- The agitator is inclined to exaggerate trivial matters.
I am inclined to believe you.
The take-off ramp was inclined at 20 degrees.