O tembel olmaya eğimlidir.
- He is inclined to be lazy.
O tembel olmaya eğimlidir.
- He is inclined to be lazy.
O, kızmaya eğilimlidir.
- He is inclined to get mad.
Onunla aynı fikirde olmaya meyilli hissediyorum.
- I feel inclined to agree with her.
Biz bu gerçeği unutmaya meyilliyiz.
- We are inclined to forget this fact.
Over the centuries the wind made the walls of the farmhouse incline.