I apologize if I offended you.
- Seni incittiysem özür dilerim.
I didn't mean to offend you.
- Seni incitmek istemedim.
He apologized for having offended her.
- Onu incittiği için özür diledi.
I apologize if I offended you.
- Seni incittiysem özür dilerim.
My grandma injured her leg in a fall.
- Büyükannem bacağını bir düşüşte incitti.
She injured herself while dancing.
- Dans ederken kendini incitti.
I feared they might injure themselves.
- Kendilerini incitebileceklerinden korktum.
My grandma injured her leg in a fall.
- Büyükannem bacağını bir düşüşte incitti.
He hurt his arm lifting so much weight.
- Çok fazla ağırlık kaldırırken kolunu incitti.
He hurt himself when he fell.
- O, düştüğünde kendisini incitti.