Did I do something to offend you?
- Seni incitecek bir şey mi yaptım?
I didn't mean to offend you.
- Seni incitmek istemedim.
He apologized for having offended her.
- Onu incittiği için özür diledi.
I apologize if I offended you.
- Seni incittiysem özür dilerim.
I got my right leg injured.
- Sağ bacağımı incittim.
My grandma injured her leg in a fall.
- Büyükannem bacağını bir düşüşte incitti.
I feared they might injure themselves.
- Kendilerini incitebileceklerinden korktum.
She injured herself while dancing.
- Dans ederken kendini incitti.
We get closer, trying to understand each other, but just hurt each other and cry.
- Birbirimizi anlamaya çalışarak yakınlaşırız fakat sadece birbirimizi incitiriz ve ağlarız.
You will hurt yourself if you're not careful.
- Eğer dikkatli olmazsan, kendini inciteceksin.