İyi akşamlar, nasılsın?
- Good evening, how are you?
Örgütümüze nasıl katkıda bulunabilirsiniz?
- How can you contribute to our organisation?
O bana hırsızlığın ne kadar yanlış bir şey olduğunu anlattı.
- She told me how it was wrong to steal.
Ne kadar para istiyorsun?
- How much money do you want?
Tom nasıl dans edeceğini bilmiyor.
- Tom doesn't know how to dance.
Tom işini nasıl daha başarılı yapacağına dair çeşitli fikirler ileri sürdü.
- Tom came up with various ideas on how to make his business more successful.
Tom'un bir yerli konuşmacı olmadığını nereden biliyorsun?
- How do you know that Tom isn't a native speaker?
Burada olduğumuzu nereden biliyordun?
- How did you know we were here?
Bunu yapmanı istediğimiz yöntem bu.
- That's how we want you to do it.
Sorunu yapma yöntemini bildiğim tek yolla ele aldım.
- I handled the problem the only way I knew how.
Profesyonellerin bunu yapma tarzı budur.
- That's how the pros do it.
Onu yapma tarzın yanlıştı.
- How you did that was wrong.
Bunu yapma yöntemin bu.
- That's how you do it.
Onu yapma yöntemimiz bu.
- That's how we did it.