in this place or state

listen to the pronunciation of in this place or state
İngilizce - Türkçe

in this place or state teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

here
burda

Tom'u burdan uzaklaştır. - Get Tom away from here.

Onlar bir saattir burdalar. - They have been here for an hour.

here
bunda

Peki bundan sonra ne olacak? - Where do we go from here?

Bana bunda yardım etmek için burada olmana memnun oldum. - I'm glad you're here to help me with this.

here
(Bilgisayar) burayı

Hazine için orayı burayı kazdılar. - They dug here and there for treasure.

Tom Mary'nin burayı seveceğini umut ediyor. - Tom hopes Mary likes it here.

in this place
buraya
here
Here goes! işte başlıyorum
here
işte

Merhaba, benim bir rezervasyonum var, adım Kaori Yoshikawa. İşte onay kartı. - Hello, I have a reservation, my name is Kaori Yoshikawa. Here is the confirmation card.

İşte senin için bir mektup. - Here is a letter for you.

here
burada

Yarın ben burada olacağım. - I will be here tomorrow.

Sonsuza dek burada kalamam. - I can't stay here forever.

here
buraya

Arabanızı buraya park edemezsiniz. - You can't park your car here.

Dün buraya koyduğum kitaba ne oldu? - What happened to the book I put here yesterday?

here
hey

Hey, buradan çıkalım. - Hey, let's get out of here.

Hey, sen burada ne yapıyorsun? - Hey, what are you doing here?

here
geldin mi? işte! Look here
here
halihazIrda
here
z. burada; buraya; burası
here
bu dünyada
here
Ha
here
BurayaBaksana
here
here and there şurada burada
here
bu hayatta
here
şimdiki halde
in this place
burada

Tom'u burada bulmamın imkanı yok. - There's no way I'm going to find Tom in this place.

İngilizce - İngilizce
{a} here
in this place
here
in this place or state

    Türkçe nasıl söylenir

    în dhîs pleys ır steyt

    Telaffuz

    /ən ᴛʜəs ˈplās ər ˈstāt/ /ɪn ðɪs ˈpleɪs ɜr ˈsteɪt/