Ben bir anlamda asabiyim.
- I am nervous in a sense.
Bir anlamda haklısın.
- You're right in a sense.
Bir bakıma, o klübe katılmayı reddetmekte haklısın.
- In a sense you are right in refusing to join that club.
Bir bakıma, o doğrudur.
- In a sense, it is true.
... They allow you to dip into a place and really get a sense ...
... And India is, in a sense, a microcosm of what you're ...