in the nature of an extent, wide, widespread.

listen to the pronunciation of in the nature of an extent, wide, widespread.
İngilizce - Türkçe

in the nature of an extent, wide, widespread. teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

extensive
kapsamlı

Seçilmiş olanlar kapsamlı tıbbi ve psikolojik testlerle yüzleşmek zorunda kalacak. - Those selected will have to face extensive medical and psychological tests.

extensive
{s} geniş

Dr. Svensen konuyu öyle geniş bir şekilde araştırdı ki onun kaynakçası kitabının yarı ağırlığını oluşturuyor. - Dr. Svensen researched the issue so extensively that his bibliography makes up half the weight of his book.

Hokkaido'daki şiddetli deprem geniş çaplı hasara neden oldu. - The strong earthquake in Hokkaido caused extensive damage.

extensive
{s} uzatılmış
extensive
yoğun

Bölgede yoğun sağanak bekleniyor. - Extensive rainfall is expected throughout the region.

O kadar yoğun yandı ki çocukları onu artık tanımadı. - She was burned so extensively that her children no longer recognized her.

extensive
büyük alan
extensive
(sıfat) uzatılmış, geniş, yaygın, geniş ölçüde yapılan, engin
extensive
geniş alan
extensive
(Denizbilim) uzamsal
extensive
ekstensif
extensive
(alan) geniş
extensive
derin
extensive
ziyadesiyle
extensive
yaygın
in nature of
doğanın içinde
extensive
{s} geniş ölçüde yapılan
extensive
çok

Zarar çok geniş çaplıdır. - The damage is too extensive.

extensive
yaygın olarak
extensive
büyük

Sel köye büyük hasar verdi. - The flood did the village extensive damage.

Hokkaido'daki deprem büyük hasara sebep oldu. - The earthquake in Hokkaido caused extensive damage.

extensive
geniş,yaygın
extensive
extensively geniş bir şekilde
İngilizce - İngilizce
extensive
in nature of
in the nature of things, in the very nature of things, in the nature of the case, in the very nature of the case: inevitably given the circumstances or state of affairs
in the nature of an extent, wide, widespread.