in the last result, in the end

listen to the pronunciation of in the last result, in the end
İngilizce - Türkçe

in the last result, in the end teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

eventually
sonunda

Onların tartışması sonunda berabere bitti. - Their argument eventually ended in a draw.

Tom sonunda hoşlandığı bir iş buldu. - Tom eventually found a job that he liked.

eventually
en sonunda

Polis en sonunda Tom'u yakaladı. - The police eventually arrested Tom.

Fadıl en sonunda İslam'a geçti. - Fadil eventually converted to Islam.

in the last
(Bilgisayar) sonunda

Dünyanın sonundan önce son saatlerde ne yapacağımı soruyorsun. Muhtemelen çöpü çıkaracağım ve daireyi temizleyeceğim ve bu konuda yardım etmek için gelebilirsin. - You're asking what I'll do in the last hours before the end of the world. I'll probably take out the garbage and clean up the apartment, and you could come and help me with it.

in the last
(Bilgisayar) son

Tom son dört yılda iki kez alkollü araba sürmekten mahkûm edildi. - Tom has been convicted of drunken driving twice in the last four years.

Son analizlerde, metotlar çocukları eğitmezler; insanlar eğitir. - In the last analysis, methods don't educate children; people do.

eventually
neticede
eventually
sonuç olarak

Tom sonuç olarak yapmasını istediğimiz her şeyi yaptı. - Tom eventually did everything we asked him to do.

eventually
nihayet

Tom nihayet Boston'dan ayrıldı. - Tom eventually left Boston.

Nihayet serbest bırakıldım. - I was eventually released.

eventually
sonuçta

Sonuçta her şeyi bana anlatacaksın. - You'll tell me everything eventually.

Sonuçta, o şiddet suçu sebebiyle beş yıl hapis yatmıştı. - Eventually, he was sentenced to five years in prison for the violent crime.

eventually
z. sonunda, nihayet; er geç
İngilizce - İngilizce
{a} eventually
in the last result, in the end