Normalde saat 6.00 da kalkarım.
- I normally get up at 6 o'clock.
Normalde günde kaç saat çalışıyorsun?
- How many hours do you normally work?
Normal olarak, biz onu İspanya'da yapmayız.
- Normally, we don't do that in Spain.
Normal olarak yemediğim masadaki tek şey sarı tabaktaki şeydir.
- The only thing on the table that I normally wouldn't eat is that stuff on the yellow plate.
Bir cümlenin genellikle öznesi ve yüklemi vardır.
- A sentence normally has a subject and a verb.
Şimşek genellikle gök gürültüsüne eşlik eder.
- Lightning normally accompanies thunder.