Sonuçta istasyona koştum ve bir şekilde tam vaktinde oraya ulaştım.
- In the end I ran to the station, and somehow got there on time.
Sonuçta çalışkan kişi başarır.
- In the end, the diligent person succeeds.
Sonunda diğer kedi yavrusunu seçti.
- In the end she chose another kitten.
O sonunda İngiltere'ye geri döndü.
- She went back to England in the end.
Neticede hepimiz öleceğiz.
- We all die in the end.
... ALAN RUSBRIDGER: And the end of the news ...
... at the end of this century ...