Sonuçta, Jane onu satın almadı.
- In the end, Jane didn't buy it.
Sonuçta istasyona koştum ve bir şekilde tam vaktinde oraya ulaştım.
- In the end I ran to the station, and somehow got there on time.
Sonunda o, yoluna girecek.
- It'll come right in the end.
Sonunda, Almanlar geri çekilmeye zorlandı.
- In the end, the Germans were forced to withdraw.
Neticede hepimiz öleceğiz.
- We all die in the end.
... retire at the end of this year. ...
... and switches for the Android@Home environment for the end of this year. Prototypes of their ...