Geçen yıl boyunca, fiyatları ikiye katlandı.
- In the course of the past year, prices have doubled.
Afganistan ve İran her ikisi de milli marşlarını 20.yüzyıl boyunca birkaç kez değiştirmişti.
- Afghanistan and Iran both changed their national anthems several times in the course of the 20th century.
O, seyahatleri sırasında çok sayıda etkileyici insanlarla tanıştı.
- He met many fascinating people in the course of his travels.
O, bütün gün boyunca çalışmaktaydı.
- He has been working during the whole day.
Ada kış boyunca buzla ve karla kaplıdır.
- The island is covered with ice and snow during the winter.
Ders süresince telefonu çaldı.
- Her cellphone rang during class.
Ben festival süresince Takayama'ya gitmek istiyorum.
- I'd like to go to Takayama during festival time.
Yaz tatili sırasında sadece dinleneceğim.
- I'm just going to rest during the summer vacation.
Onun konuşması sırasında öğrenciler istekli olarak dinlediler.
- The pupils listened eagerly during his speech.
Ders esnasında Japonca konuşmamalısınız.
- You must not speak Japanese during the class.
Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar.
- Many young women in their 20s plan to go abroad during their summer holidays.
... shapes the course of nations. How about the ways in which ordinary life is carried ...
... and the things they'd like to do. In the course of that, I think the president's ...