in that case

listen to the pronunciation of in that case
İngilizce - Türkçe
o halde

O halde, ben sizin bugün gelmeniz gerektiğini düşünüyorum. - In that case, I think you should come in today.

(Konuşma Dili) o durumda
şu halde
(Konuşma Dili) öyle olursa
o zaman
demek oluyor ki
öyleyse
o takdirde

O takdirde, öyle olsun. - In that case, so be it.

in case
takdirde: In case it's necessary, I can work late. Gerektiği takdirde geç vakte kadar çalışabilirim
in case
eğer diye
then
o zaman

Özür diledim fakat o zaman bile benimle konuşmadı. - I apologized, but even then she wouldn't speak to me.

O zamandan beri, Japonya'da büyük bir değişim oldu. - Since then, a great deal of change has occurred in Japan.

in case
ihtimaline karşı

Yağmur yağma ihtimaline karşı ceketini al. - Take your coat in case it rains.

Onlar yollarını kaybetme ihtimaline karşı yanlarında bir harita taşıdılar. - They carried a map with them in case they should lose their way.

in case
(Fiili Deyim ) -dığı takdirde
in case
takdirde

Yangın olduğu takdirde bu butona bas! - Push this button in case of fire!

Gelemediği takdirde, onun yerini almak zorunda kalacaksınız. - You'll have to take his place in case he can't come.

in case
ise
in case
diye

Birisi içeri girmeye çalışır diye kapıyı kilitledim. - I locked the door, in case someone tried to get in.

Tom ihtiyacı olur diye bıçağını getirdi. - Tom brought his knife just in case he needed it.

in case
şayet
in case
-sı halinde
in case
-sı durumunda
in case
durumunda

Yangın durumunda, 119'u çevir. - In case of fire, dial 119.

Yangın durumunda bu camı kır. - Break this glass in case of fire.

in this case
bu vakada
in this case
bu takdirde
in this case
demek ki
then
(ondan) sonra
then
o durumda
in this case
bu durumda

Kural bu durumda geçerli değil. - The rule doesn't apply in this case.

Bu durumda yanılıyorsunuz. - You're wrong in this case.

then
daha sonra

İzlandaca bir cümlenin İngilizce bir çevirisi varsa ve İngilizce cümlenin Svahilice bir çevirisi varsa, daha sonra bu, dolaylı olarak İzlandaca cümle için Svahilice bir çeviri sağlayacaktır. - If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.

Öyleyse daha sonra tekrar geleceğim. - Then I'll come again later.

then
o süre içinde
then
madem öyle
then
o zamanki
then
o zamanlar

O zamanlar sanat zirvedeydi. - Art was then at its best.

O zamanlar tekrar bir sürü hata yaptım. - I made a lot of mistakes back then.

then
sonra

Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü. - Dima slept with 25 men in one night and then killed them.

Ama sonra o Londra'da dilleri çalışan bir öğrenci olan Jane Wilde'a aşık oldu. - But then he fell in love with Jane Wilde, a student studying languages in London.

then
öyleyse

Oh evet,haklısın.Pekala,bu senin ekonomik olan alışveriş şeklin öyleyse. - Oh yes, you're right. Well, it's the way you shop that's tight-fisted then.

İzlandaca bir cümlenin İngilizce çeviri varsa, ve İngilizce cümlenin Savahili dilinde bir çevirisi varsa, öyleyse dolaylı olarak, bu, İzlandaca cümle için bir Savahili çeviri sağlayacaktır. - If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.

in case
takdirde: - İ can work late in case it's necessary.Gerektiği takdirde geç vakte kadar çalışabilirim
in case
olur diye, ...-ir diye
in case
dolayısıyla
in case
vuku halinde
then
(zarf) o zaman, ondan sonra, o halde, öyleyse, zira, demek
then
derhal
then
o zaman vaki olan
then
ondan sonra
then
o halde

Eğer bu cümleyi okuyabiliyorsan, o halde okuyabiliyorsundur. - If you can read this sentence, then you're able to read.

Oraya gitmek istemiyorsanız, o halde biz de oraya gitmeyiz. - If you don't want to go there, then we won't go there.

then
(sıfat) o zamanki, o zamanlarki
then
demek

Ancak o zaman onun ne demek istediğini anladım. - Only then did I realize what he meant.

Neler oluyor biliyor musun? - Hayır. O zaman bütün bunlar ne demek oluyor? - Do you know what's going on? - No. What's it all about then?

İngilizce - İngilizce
by this chance, in that situation, if so
then
in case
In the event; should there be a need

In case of emergency, break glass.

in case
by chance that, if
in case
if there happens to be need; "in case of trouble call 911"; "I have money, just in case"
in case
if there happens to be need; "in case of trouble call 911"; "I have money, just in case
in this case
in this situation, if so, if we consider this situation
in that case

    Türkçe nasıl söylenir

    în dhıt keys

    Telaffuz

    /ən ᴛʜət ˈkās/ /ɪn ðət ˈkeɪs/

    Videolar

    ... MR. ROMNEY: If that's the case, then it will always be the best product that people can ...
    ... So we have multiple copies in case something goes wrong with ...