in some other or a different place

listen to the pronunciation of in some other or a different place
İngilizce - Türkçe

in some other or a different place teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

elsewhere
başka bir yere

O, başka bir yere alışverişe gitti. - She went shopping elsewhere.

Maalesef hiç biriniz işi yapma yeteneğine sahip değilsiniz. Biz işimizi başka bir yere götürüyor olacağız. - I am afraid none of you are capable of doing the job. We will be taking our business elsewhere.

elsewhere
başka yere başka yerde
elsewhere
başka bir yer

O, başka bir yere alışverişe gitti. - She went shopping elsewhere.

Suçlama başka bir yerde yatıyor. - The blame lies elsewhere.

elsewhere
başka yerde

Belli ki Tom'un aklı başka yerde. - Tom's mind is obviously elsewhere.

Ne söylediğime dikkat etmiyorsun. Aklın başka yerde. - You're not paying attention to what I'm saying. Your mind is elsewhere.

elsewhere
başka yere

Dizüstü bilgisayarımı burada bulamıyorum; onu başka yere koymuş olmalıyım. - I can't find my notebook here; I must have put it elsewhere.

Arabamı başka yere park etmiş olmalıyım. - I must have parked my car elsewhere.

İngilizce - İngilizce
{a} elsewhere
in some other or a different place

    Heceleme

    in some oth·er or a dif·fer·ent place

    Türkçe nasıl söylenir

    în sʌm ʌdhır ır ı dîfrınt pleys

    Telaffuz

    /ən ˈsəm ˈəᴛʜər ər ə ˈdəfrənt ˈplās/ /ɪn ˈsʌm ˈʌðɜr ɜr ə ˈdɪfrənt ˈpleɪs/