O bana kısaca ne olduğunu anlattı. - She told me briefly what happened.
O bana kısaca ne olduğunu anlattı.
She told me briefly what happened.
Kısaca söylemek gerekirse, o, onun önerisini geri çevirdi. - To put it briefly, she turned down his proposal.
Kısaca söylemek gerekirse, o, onun önerisini geri çevirdi.
To put it briefly, she turned down his proposal.