O görünüşte varlıklı fakat gerçekte değildir.
- He is wealthy in appearance but not in reality.
O genç görünüyor, ama gerçekte o, 40 yaşın üzerinde.
- She looks young, but in reality she's over 40.
Aslında, onların bütün ilgilendiği güçtür.
- In reality, all they are interested in is power.
Ben onu sanki dünmüş gibi hatırlıyorum ama aslında on beş yıl önceydi.
- I remember it as if it were yesterday, but in reality it was fifteen years ago.
... But the reality is that no amount of kale can counter ...
... most of our life in augmented reality. When we blink, we can download any movie, any website, ...