in prison

listen to the pronunciation of in prison
İngilizce - Türkçe
hapiste

Tom'un hapiste olan babası Tom'a hiç yazmaz. - Tom's father, who is in prison, never writes to Tom.

Kocası üç yıldır hapiste. - Her husband has been in prison for three years.

inside
{i} iç taraf

Kapının tam iç tarafında bir köpek buldum. - I found a dog just inside the gate.

inside
{i}

Evimin içinde iki tane zombi var. - There are two zombies inside my house.

Biri beni içeri itti. - Someone pushed me inside.

inside
içindeki

Tom kemanının bir Stradivarius olduğunu düşündü çünkü Stradivarius adı kemanının içindeki etiketteydi. - Tom thought his violin was a Stradivarius because the name Stradivarius was on the label inside his violin.

Duvarların içindeki askerler iyi korunuyordu. - Troops inside the walls were well protected.

inside
(Konuşma Dili) özünde

Özünde, hepimiz birbirimize benzeriz. - We are all alike, on the inside.

inside
(Konuşma Dili) esasında
inside
içerisinde

Tom evinin içerisinde kim olduğunu biliyordu. - Tom knew who was inside his house.

Bu kutunun içerisinde bir şey var. - There's something inside this box.

inside
içerisine
inside
içteki
inside
ç
inside
{i} karın

Tom karın kar küresi içine düşüşüne baktı. - Tom looked at the snow falling inside the snow globe.

Böceklerin organlarının çoğu karınlarındadır. - Most of a insect's organs are inside its abdomen.

inside
gizli

Mary bir pasta içinde ceza evine bir demir testeresi bıçağını gizlice sokmaya çalıştı. - Mary tried to smuggle a hacksaw blade into the prison inside a cake.

inside
kodeste
inside
içeriye/içerde
inside
sayfanın iç kısımlarında
inside
içerde

Tom içerde sizi bekliyor. - Tom is waiting for you inside.

İçerdeydim, bekliyordum. - I was inside, waiting.

inside
z. içeride; içeriye
inside
(zarf) içeride, içeriye
to be in prison
yatmak
İngilizce - İngilizce
imprisoned, in a prison as a convict
inside
down the banks

A independent woter ain't the cheese any longer. ... The Stars is out in all kinds o' weather, and if they shines on a feller when he's got half a dozen glasses on board, the Watch-us', Squire Cole, and ten days down the banks, is the word!.

in prison

    Heceleme

    in pris·on

    Türkçe nasıl söylenir

    în prîzın

    Telaffuz

    /ən ˈprəzən/ /ɪn ˈprɪzən/

    Videolar

    ... say once you've served your time, you're done with your prison sentence, with probation, ...
    ... and we close the prison at Guantanamo Bay ...