in other words.

listen to the pronunciation of in other words.
İngilizce - Türkçe
başka bir ifadeyle

Başka bir ifadeyle, iyi bir eş oldu. - In other words, she became a good wife.

diğer bir ifadeyle
bir başka ifadeyle
demek
yani

Para ve ben birbirimize yabancıyız, yani, ben fakirim. - Money and I are strangers; in other words, I am poor.

Büyükannem biraz ağır işitir. Yani hafifçe sağırdır. - My grandmother is hard of hearing. In other words she is slightly deaf.

bir başka deyişle

Bir başka deyişle, o bize ihanet etti. - In other words, he betrayed us.

Bir başka deyişle, o bunu yapmak istemiyor. - In other words, he doesn't want to do it.

Başka bir deyişle

Başka bir deyişle, sağduyudan şüphe etmelisin. - In other words, you should doubt common sense.

Başka bir deyişle, onunla çalışmayı sevmiyorum. - In other words, I don't like to work with him.

put differently
Başka şekilde ifade edilirse
in other words
diğer bir deyişle
İngilizce - İngilizce
IOW
Stated or interpreted another way; Used to introduce an explanation, simplification, or clarification

He has another appointment on Thursday. In other words, I don't think he'll be attending your gathering.

put differently
otherwise stated; "in other words, we are broke
otherwise stated; "in other words, we are broke"
to state the matter differently..., this means that
in other words.

    Heceleme

    in oth·er words

    Videolar

    ... If you're in the game of, in other words, ...
    ... In other words, you should have don't ask, ...