Tom Boston'da iyi bir iş bulamadı, bu yüzden Şikago'ya taşındı.
- Tom couldn't find a decent job in Boston, so he moved to Chicago.
Buralarda iyi bir yiyecek bulmanın ne kadar zor olduğuna inanamıyorum.
- I can't believe how hard it is to find decent grub around here.
Kabul edilebilirler ve edilemezler arasında ince bir çizgi vardır.
- There's a fine line between what's acceptable and what's not.
Onun çalışması kabul edilebilir, ama mükemmel olmaktan uzak.
- His work was acceptable, but far from excellent.
Alright! Listen up and listen well!
- In Ordnung! Hört gut zu!
Everything is alright.
- Es ist alles in Ordnung.