Yağmur yağma ihtimaline karşı ceketini al.
- Take your coat in case it rains.
Geç kalma ihtimaline karşın acele et.
- Make haste in case you are late.
Yangın olduğu takdirde bu butona bas!
- Push this button in case of fire!
Gelemediği takdirde, onun yerini almak zorunda kalacaksınız.
- You'll have to take his place in case he can't come.
Birisi içeri girmeye çalışır diye kapıyı kilitledim.
- I locked the door, in case someone tried to get in.
Yağmur yağmaya başlar diye yanına bir şemsiye al.
- Take an umbrella with you in case it begins to rain.
Yangın durumunda, çanı çal.
- In case of fire, ring the bell.
Yangın durumunda, 119'u çevir.
- In case of fire, dial 119.
In case of emergency, break glass.
... They're convinced that they approach every case the same. ...
... celebrity, and Bollywood in the case of India-- or in the ...