Yağmur yağma ihtimaline karşı ceketini al.
- Take your coat in case it rains.
Geç kalma ihtimaline karşın acele et.
- Make haste in case you are late.
Yangın olduğu takdirde bu butona bas!
- Push this button in case of fire!
Gelemediği takdirde, onun yerini almak zorunda kalacaksınız.
- You'll have to take his place in case he can't come.
Tom ihtiyacı olur diye bıçağını getirdi.
- Tom brought his knife just in case he needed it.
Yağmur yağmaya başlar diye yanına bir şemsiye al.
- Take an umbrella with you in case it begins to rain.
Bir deprem durumunda, gazı kapatın.
- In case of an earthquake, turn off the gas.
Yangın durumunda, bu düğmeye basın.
- In case of fire, press this button.
In case of emergency, break glass.