O bağırdığında onun boyun damarları açıkça görünüyordu. - When he shouted, the veins in his neck stood out clearly.
O bağırdığında onun boyun damarları açıkça görünüyordu.
When he shouted, the veins in his neck stood out clearly.
Tom'un varisli damarları var. - Tom has varicose veins.
Tom'un varisli damarları var.
Tom has varicose veins.