Gidişinden beni haberdar etti.
- She informed me of her departure.
Neden haberdar edilmedim?
- Why wasn't I informed?
Bu program sizin bilgili kalmanızı sağlar.
- This programme allows you to stay informed.
O, bilgili bir insandır.
- He is a well informed person.
Kendimi bilgilendirmek için gazete okurum.
- I read the newspaper to keep myself informed.
O, plandaki değişiklikler hakkında beni bilgilendirdi.
- He informed me about the changes in the plan.
Erkek kardeşim bana sigara içmeyi bırakmamı tavsiye etti.
- My brother advised me to stop smoking.
Müzik öğretmenimiz bana Viyana'yı ziyaret etmemi tavsiye etti.
- Our music teacher advised me to visit Vienna.
Erken bir başlangıcı tavsiye etti.
- He advised an early start.
Erkek kardeşim bana sigara içmeyi bırakmamı tavsiye etti.
- My brother advised me to stop smoking.