Neden haberdar edilmedim?
- Why wasn't I informed?
Neden haberdar değildim?
- Why was I not informed?
Tom her zaman beni bilgili tuttu.
- Tom has always kept me informed.
Biz seni bilgili tutacağız.
- We'll keep you informed.
Kendimi bilgilendirmek için gazete okurum.
- I read the newspaper to keep myself informed.
Polis kazayla ilgili bizi bilgilendirdi.
- The police informed us of the accident.
Ben ona dinlenmesini tavsiye ettim.
- I advised him to take a rest.
Müzik öğretmenimiz bana Viyana'yı ziyaret etmemi tavsiye etti.
- Our music teacher advised me to visit Vienna.
George o kadar yorgundu ki doktoru ona kendisine daha iyi bakmasını tavsiye etti.
- George was so tired that his doctor advised him to take better care of himself.
Erken bir başlangıcı tavsiye etti.
- He advised an early start.