in good health

listen to the pronunciation of in good health
İngilizce - Türkçe
sağlıklı

O yaşına rağmen sağlıklı. - He is in good health in spite of his age.

Yoksul ve sağlıklı olmak zengin ve hasta olmaktan iyidir. - It's better to be poor and in good health than rich and ill.

sağlığı yerinde

Bütün ailemin sağlığı yerinde. - My family are all in good health.

O, sağlığı yerinde görünüyor. - He seems to be in good health.

esen
afiyette
healthy
{s} sağlıklı

Havuç sağlıklı bir aperatiftir. - A carrot is a healthy snack.

Balık yemek eskiden olduğu kadar şimdi sağlıklıklı mıdır? - Is eating fish as healthy now as it used to be?

healthy
{s} sağlığa yararlı
healthy
sağlık

Havuç sağlıklı bir aperatiftir. - A carrot is a healthy snack.

Sağlıklı yemek daha pahalı mıdır? - Is eating healthy more costly?

healthy
{s} yararlı
healthy
(Bilgisayar) hatasız
healthy
tosuncuk
well
hokka
in health
sıhhatte
in health
sağlıkta

O, sağlıkta gelişmektedir. - He is improving in health.

healthy
healthiness sıhhat
healthy
{s} sağlığa yarar
healthy
{s} demir gibi
healthy
{s} büyük

Büyükbabası yaşına göre hâlâ oldukça sağlıklı. - His grandfather is still very healthy for his age.

Onun büyükannesi sağlıklı görünüyor. - His grandmother looks healthy.

healthy
(Tıp) Zinde, sıhhatli
healthy
{s} kuvvetli
healthy
{s} önemli

Önemli olan sağlıklı olmamız. - The main thing is that we're healthy.

Sağlıklı ve dengeli bir diyet hepimiz için çok önemlidir. - A healthy and balanced diet is very important for all of us.

healthy
{s} sağlam
healthy
healthily sıhhi bir şekilde
healthy
sıhhate yarar
to be in good health
sıhhatte bulunmak
to be in good health
eli ayağı tutmak
to be in good health
afiyette bulunmak
İngilizce - İngilizce
well

I hope this letter finds you well. - I hope this letter finds you in good health.

healthy

My father is healthy. - My father is in good health.

in good health