Gizli bir geçit yoluyla kaçtılar.
- They fled through a secret passageway.
Deneme yanılma yoluyla doğru cevabı buldu.
- Through trial and error, he found the right answer by chance.
Sadece bunu baştan sona konuşalım.
- Let's just talk this through.
Sincap güç kablosunu baştan sona çiğnedi.
- The squirrel chewed through the power cable.
Deneme yanılma yoluyla doğru cevabı buldu.
- Through trial and error, he found the right answer by chance.
Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
- Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
Sonuna kadar görevi taşımalısın.
- You must carry the task through to the end.
O, pencereden içeriye girdi.
- He came in through the window.
Tom içeriye arka kapıdan geldi.
- Tom came in through the back door.
O, gece süresince çalıştı.
- He worked through the night.
Bu fabrika parçalardan bitmiş ürünlere kadar ölçünlenmiş entegre üretim sistemi kullanmaktadır.
- This factory uses an integrated manufacturing system standardized from parts on through to finished products.
O gün boyunca İngilizce duyar.
- She hears English all through the day.
Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım.
- Throughout my life, I've had the great pleasure of travelling all around the world and working in many diverse nations.