Onun nezaketinin karşılığında ona bir hediye verdim.
- I gave her a present in return for her kindness.
Yardımı karşılığında onu akşam yemeğine çıkardım.
- I took him out to dinner in return for his help.
Karşılık olarak ne yapmak zorundayım?
- What do I have to do in return?
Karşılık olarak ne istiyorsun?
- What do you want in return?