in every place, in all places

listen to the pronunciation of in every place, in all places
İngilizce - Türkçe

in every place, in all places teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

everywhere
her yer

Ona her yerde baktılar, ama hiçbir yerde bulamadılar. - They looked everywhere for him, but couldn't find him anywhere.

Ayırdedilebilir bir işlev her yerde süreklidir. - A function that is differentiable everywhere is continuous.

everywhere
her tarafta

Her tarafta insanlar var. - We have people everywhere.

everywhere
her taraf

Her tarafım kaşınıyor. - I feel itchy everywhere.

Her tarafta insanlar var. - We have people everywhere.

everywhere
her yerde

Bunlar her yerde satılıyor. - These are on sale everywhere.

Ayırdedilebilir bir işlev her yerde süreklidir. - A function that is differentiable everywhere is continuous.

everywhere
ıf.her yerde: prep.her yer
everywhere
dağ taş
everywhere
sağda solda
everywhere
her yere

Tom neredeyse her yere baktığını söylese bile Mary'yi bulamadı. - Tom couldn't find Mary even though he said he looked just about everywhere.

Polis her yere baktı ve Tom'la ilgili herhangi bir iz bulamadı. - The police looked everywhere and couldn't find any trace of Tom.

İngilizce - İngilizce
{a} everywhere
in every place, in all places