O, nasıl İngilizce mektup yazacağını bilmiyor.
- He doesn't know how to write a letter in English.
Benim kitaplarım Rumence, onunkiler ise İngilizce.
- My books are in Romanian; hers are in English.
O, İngilizce olarak kendini çok iyi ifade etti.
- He expressed himself very well in English.
Katsuko sınıfını İngilizce olarak yönetiyor.
- Katsuko leads her class in English.
... But I'm very proud to be English, and London-- ...
... you study English, you study literature, you study music, you study art. If you think ...