Bu küresel şirket genel olarak kabul görmüş muhasebe ilkelerini izliyor.
- This global company follows generally accepted accounting principles.
O, kısa sürede aileye kabul edildi.
- He was soon accepted into the family.
O, Harvard'a kabul edildi.
- She was accepted to Harvard.
Hiç kimse adaylığı kazanmak için yeterli oy almadı.
- No one received enough votes to win the nomination.
Sizden henüz bir cevap almadım.
- I have received no reply from you yet.
Ailenin ordudan alınan açıklama ile ilgili ciddi şüpheleri vardı.
- The family had grave doubts regarding the explanation it received from the army.
Aile üyelerinin ordudan alınan açıklama ile ilgili ciddi şüpheleri vardı.
- The members of the family had grave doubts regarding the explanation they received from the army.
Kısacası, sorumluluğu kabul etmeliydin.
- In brief, you should have accepted the responsibility.
Onlar onu şehrin en iyi doktoru olarak kabul ettiler.
- They accepted him as the city's best doctor.
Üç gün önce bir mektup almıştım.
- I had received the letter three days before.
Mimar prestijli bir ödül almış olduğuyla övündü.
- The architect boasted that he had received a prestigious award.