Herkesi geleceğe götüremezsin, bazıları geçmişte kalmalı.
- Du kannst nicht jeden mit in die Zukunft nehmen, manche müssen in der Vergangenheit bleiben.
Geçmişte her şey daha iyiydi.
- Everything was better in the past.
Geçmişte değil, şimdiki zamanda yaşamalısın.
- You must live in the present, not in the past.