Kız kardeşinin aksine, o, ebeveynlerinin ona verdiği dini inancı korudu.
- Unlike his sister, he has retained the religious faith his parents brought him up in.
Erkek kardeşimin aksine, ben yüzemem.
- Unlike my brother, I cannot swim.
Bill kardeşinden tamamen farklıdır.
- Bill is completely unlike his brother.
Kız kardeşler oldukça farklıdır.
- The sisters are quite unlike.
Unlike yourself, I'm used to acknowledging my mistakes.
- In contrast with you, I am able to recognize my mistakes.