Yangın olması halinde bu butona bas!
- Push this button in case of fire!
Yağmur halinde atletik toplantı iptal edilecektir.
- In case of rain, the athletic meeting will be called off.
Zorluk olması halinde, sorabilirsin.
- In case of whatever difficulty, you may ask.
Yangın olması halinde bu butona bas!
- Push this button in case of fire!
Yangın durumunda, bu düğmeye basın.
- In case of fire, press this button.
Yangın durumunda, çanı çal.
- In case of fire, ring the bell.
Yangın olduğu takdirde bu butona bas!
- Push this button in case of fire!
Sorun olursa, lütfen beni arayın.
- In case of trouble, please call me.
Yangın olursa diye el altında her zaman bir kova su bulundur.
- Always keep a bucket of water handy, in case of fire.
Yangın olduğu takdirde bu butona bas!
- Push this button in case of fire!
Yağmur yağma ihtimaline karşı ceketini al.
- Take your coat in case it rains.
Onlar yollarını kaybetme ihtimaline karşı yanlarında bir harita taşıdılar.
- They carried a map with them in case they should lose their way.
Yangın olduğu takdirde bu butona bas!
- Push this button in case of fire!
Gelemediği takdirde, onun yerini almak zorunda kalacaksınız.
- You'll have to take his place in case he can't come.
Tom ihtiyacı olur diye bıçağını getirdi.
- Tom brought his knife just in case he needed it.
Yangın olursa diye el altında her zaman bir kova su bulundur.
- Always keep a bucket of water handy, in case of fire.
Yangın durumunda, bu düğmeye basın.
- In case of fire, press this button.
Yangın durumunda, çanı çal.
- In case of fire, ring the bell.
In case of emergency, break glass.
... ln the case of wheat and barley, ...
... case of the US, celebrities, celebrities, and celebrities. ...